Psikolog veya psikiyatriste yakınımı götürmeye nasıl ikna edebilirim? Ne dediysek olmadı onu ikna etmenin bir yolu var mı? şeklinde çok fazla soru alıyorum. Bunun en önemli sebeplerinden birisi de ruhsal problem yaşayanların, diğer bedensel rahatsızlıklar yaşayanlara kıyasla etrafındaki insanlara daha fazla etki etmesi.
Psikolog Albert Bandura terapide yöntemin başarıya ulaşacağına ya da davranışçı yönergelere uyabileceğine inanan bireylerde tedavide başarı oranının daha yüksek olduğunu saptamıştır. Bunu maçı kazanacağına inanan bir takımın, kazanma şansının yüksek olmasına benzetebiliriz. Terapide başarı şansını belirleyen unsurlardan birinin, kişinin o terapiden yarar göreceğine ilişkin inancı bu kavramla ilişkilidir. Dolayısıyla kişinin önce kendisinin sürece inanması gerekiyor.
Millet olarak doktora gitmeyi zaten sevmiyoruz, bu bazen şartlar gereği oluyor bazen ise ihmalkarlığımızdan kaynaklanıyor. Ne zamanki durum içinden çıkılmaz hale geliyor, o zaman bir uzmana başvuruyoruz yada yakınımız tarafından zorla götürülüyoruz.
Bu zorlanma psikolog yada psikiyatriste başvururken daha da belirginleşiyor. Çünkü kişi, içinde yaşadığı ruhsal durumun onun hayatını nasıl zorlaştırdığını, ilişkilerini, iş hayatını, sosyal çevresini ne hale getirdiğini göremeyebiliyor. Birde üstüne psikolojik destek almaya karşı önyargısının olması ve bunu acizlik olarak görmesi eklenince, kişi destek alma fikrinden daha da uzaklaşıyor, hatta kimi zaman öfkelenebiliyor. Bu durumda etrafındaki insanlar değer verdiği bu kişiyi psikologa gitmeye nasıl ikna edebilirim şeklinde arayış içine girmeye başlıyor.
Eşimi Psikoloğa Gitmeye Nasıl İkna Ederim?
Eşinizi, sevdiğiniz birini psikoloğa gitmeye ikna etmek ilişkiniz için çok önemli bir adım olabilir. Ancak bu durumda kişinin istekli olması çok önemli.
Değer verdiğiniz kişiyi psikologa gitmek için ikna etmeye çalışırken nelere dikkat etmelisiniz:
- Kişiyle konuşurken tansiyonun yükseldiği bir anda değil, daha sakin bir anda psikolojik destek konusunu açmalısınız. Genellikle yapılan hata tartışma anında yada kriz anlarında sonra konunun açılması oluyor. Bu da kişiyi daha da uzaklaştırıyor.
- Kişiyle daha sakin bir zamanda konuşurken ses tonunuz, yaklaşımınız kullandığınız kelimeler çok önemli. Onu yargılamadan, iş birliği içinde olduğunuzu hissettirmelisiniz. Ona değer verdiğinizi, onun bu durumu aşabileceğini ve gerekiyorsa birlikte bu durumun üstesinden geleceğinizi ona anlatmaya çalışmalısınız.
- Kişinin psikolojik desteğe ön yargısı olabilir. Bu durumu aşması için onunla bu konu üzerine konuşmalısınız. Unutmayın konuşmaların genelinde, destek alacak kişinin duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebileceği bir iletişim şekli kurulmalı. Onu aktif olarak dinlemelisiniz.
- Eğer bu konuyu konuşmak için doğru kişinin siz olmadığınızı düşünüyorsanız, destek alacak kişinin saygı duyduğu, sözlerine inandığı birinden yönlendirmesi için yardım isteyebilirsiniz.
- Denenen yöntemlerden birisi de psikolog yada psikiyatriste durumu anlatan aile, uzmanın söylediklerini ve destek alması gerektiğini psikiyatristin ağzından iletiyor. Böylece uzman görüşü sunmuş oluyor. Bu yöntemi çok önermiyorum ancak aileler kişiyi götüremediği için çözüm için randevu alıp kendi gitmek zorunda kalıyor.
Klinik Psikolog Barış Gürkaş