Çocuklar İçin Mutsuz Evliliği Sürdürmek

Eğer mutsuz bir evlilikteyseniz, sadece çocuklar için evliliği devam ettirmek mi yoksa boşanmak mı daha iyi? Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi her zaman negatif midir? Çocuklar için en iyi olan nedir? Ayrılmayı düşünen ailelerin psikologlara sorduğu en sık sorulardan bazıları bunlar oluyor. Bizde size psikologlara başvurmadan önce okumanız için bu konuyla ilgili bir yazı hazırladık.

Bir örnekle başlayalım. Mine, ayrılığın ve boşanmanın eşiğindeki çiftlerle çalışan, olabildiğince saygılı, olgun bir şekilde ve en az hasarla ayrılmalarına yardımcı olan bir profesyonel. Bu iş için kapsamlı eğitiminin yanında Mine kendi ebeveynlerinin evliliğinin tükenişine de acı bir şekilde şahit olmuş. Sekiz yaşından beri evlilik bitirici faktörler yaşanmaya başlamış. Mine ebeveynlerinin gece yarısı bağırışlarını, suçlama ve eleştirileri, savunmacılığı ve küçümseyici tavırlarını anımsıyor. Soğuk sessizlikleri ve annesinin ağlayışlarını anımsıyor. Ebeveynleri mutsuzluklarını saklamayı ya da inkar etmeyi denemişler ama çocuklar her zaman farkında olur. Mine babasını çok sevmesine rağmen dokuz yaşından itibaren onun evden ayrılmasını ister olmuş. Babası kalmış ve tabi çatışma ve anlaşmazlıklar da devam etmiş. Ebeveynleri en sonunda boşandığında Mine üniversitedeymiş. Mine ailesine kendini ve kardeşlerini tüm o karmaşaya, gürültü patırtıya maruz bıraktıkları için gerçekten içerlemiş. Yaşadıklarını atlatması da iki çocuk sahibi olmasıyla beraber on yılını almış. Peki öyleyse neden ailesi yürümeyen bir evliliği sürdürmeye devam etti? Onların açıklaması şöyleydi “çocuklarımız uğruna” ; onlar aileyi “dağıtmak” istememişlerdi.

Sen bile evlilikte acı çekerken çocukların acı çekmiyor mu?

Pek çok çift çatırdamaya başlayan bir ilişkiyi terapi alarak düzeltmeyi başarıyor ama genelde terapi aramaya başlamadan önce ilişkilerinin aldığı hasar düzeltilemez bir noktaya gelmiş oluyor.

 

Evli Kalmanın bedeli nedir?

  • On yaşın altındaki çocuklar ebeveynlerinin uyuşmazlık içinde olduklarını gördükleri zaman, Kendilerini suçlamaya eğilim gösteriyorlar.
  • Kendi hayatlarını bekletme eğilimine giriyorlar.
  • Büyüdükçe sadece geri çekilip ebeveynlerinden biri ya da ikisinden giderek uzaklaşabiliyorlar.
  • Bazıları davranış problemleri yaşayabiliyor; yaramazlık yapma, başkaldırma, kötüleşen notlar, zorbalık vb.
  • Gelgelelim en büyük uzun vadeli hasar gördükleri şeyi içselleştirip model olarak almaları oluyor.

Bu tarz bir ebeveyn modeli, yıllar sonra 26 yaşındaki bir annenin eşine bağırarak çatışma çıkarması ya da eşinin ona fiziksel şiddet uygulamasına yol açacaktır. Bu kendi ebeveynlerinden gördükleri şeyin ta kendisidir. Daha derine inersek şunu söyleyebiliriz; ailedeki uyuşmazlıklarını çözmenin başka bir yolunu bilmiyorlar.

 

Ayrılmanın bedeli nedir?

Çocukların sağlığı ya da gelişimi konusu ebeveynlerin ayrı ya da bir arada olmasından ziyade uyuşmazlıklarla ne kadar iyi başa çıktıklarıdır. Eğer ayrılmak onlara sakinleşmeleri ve karşılıklı saygıyla ortak ebeveynlik yapabilmeleri için zaman veriyorsa çocuklar ebeveynleri birlikte olduğundan daha iyi olacaktır. Ebeveynleri ayrılmış bu çocuklar yetişkinler olduklarında ailelerinin çizdiği model batmakta olan bir gemide kalmak zorunda değilsin mesajını verir. Ebeveynleri ayrılmayı seçerek aileyi dağıtmış olmadı; ayrıldılar çünkü aile çoktan dağılmıştı. Kızınızın ya da oğlunuzun mutsuz bir evliliği sürdürmesini ister miydiniz?

Öyleyse çizdiğiniz modele dikkat etmelisiniz.Yine aklınıza takılan sorularınız varsa bir psikolog desteği almanızı öneriyorum.

 

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.