Çocuğum Neden İçine Kapanık?

Çocukluk çağı bireylerin karakterlerinin oluşumunda ve psikolojilerinin şekillenmesinde çok önemlidir. Bu yaşlarda çocuklar çevresel olarak gördükleri etkiler sayesinde öğrenirler. Sosyalleşerek tecrübe edinirler. Tam da bu çağlarda okul hayatlarının da başlamasıyla daha önce hiç deneyimlemedikleri kadar sosyal bir çevre içinde bulurlar kendilerini. Bu sosyal ağ çocukların yeni ilişkiler kurmasını sağlarken, yeni sosyal beceriler geliştirmesini de sağlar. Çocuğun bu noktada bu sosyal ağlar içinde içine kapanık veya atılgan olması çok önemlidir. Okula başlamasıyla birlikte akademik olarak da yeni kavramlar öğrenmeye başlayan çocuk, bildiklerini geliştirmeye ve yeni çevresine adapte olmaya çalışır. Aynı zamanda bu yaşlarda çocuklar arkadaşlık seçimlerini de daha titiz bir şekilde yapmaya başladıklarından dolayı, okul onlara uyum sağlamaları gereken bir sosyal çevre olarak hissettirir. Her yeni birbirinden farklı gelişim dönemi çocuklar için deneyimlenmesi ve başarılması gereken yeni hedefleri de doğurur. Bu gelişim dönemlerini sağlıklı bir şekilde aşamayan çocuk, daha sonraki yaşlarında deneyimleme doğrultusunda bu hedefleri erteler. Söz konusu durum da çocuğa içine kapanık hale hissettirebilir. Bu durum da ailelerin çocuğum neden içine kapanık sorusunu ve bunlar gibi soruları sormalarına sebep oluyor.

Ebeveynler bu dönemde sıklıkla uzmanlara şu soruları yöneltiyorlar:
  • Çocuğum insanlardan neden bu kadar uzak duruyor?
  • Çocuğum neden içine kapanık?
  • Çocuğum neden arkadaş gruplarının içine girmiyor?
  • Çocuğum neden insanlarının sorularına cevap vermekten bu kadar çekiniyor?
  • Çocuğum arkadaşlarına karşı kendini neden ifade edemiyor?

Bu gibi davranışları olan çocukların genellikle içe kapanık olma ihtimali üzerine konuşulur. İçe kapanıklık bir çeşit kişilik yapısı olabileceği gibi, aile içi olaylar, aşırı baskılanma, şiddet ve çocuklara fazla sorumluluk yüklemek gibi durumlar da çocuğun içe kapanık olmasına sebep olabilir. Hatta bu durum çocukların okuldaki başarısını, dikaktlerini toplamalarını, ders çalışabilmelerini bile etkileyebilir.

Örneğin, bir çocuğun ailesi tarafından sürekli eleştirilerek, baskılanarak yetiştiğini düşünelim. Herhangi bir davranış yaptığında cesaretlendirilmeyen ve hatta yanlışlarında aşırı tepki gören çocuk, başka insanlarla iletişime geçerken kendini rahat hissetmeyecektir. İletişimde zorlanması da çocuğun psikolojisine yansıyacak ve bu durum hem sosyal ilişkilerini, hem akademik başarısını, bunlar gibi türlü türlü konuları etkiler hale gelebilecektir.

Bunlarla da birlikte çocukların küçük yaşlardan itibaren yaşıtları ile oynayarak sosyalleşmesi gerekmektedir. Çocukların sürekli yalnız başına ve diğer çocuklardan izole bir şekilde büyümesi de, gelişimsel bazı basamakları aşmasının önüne geçebilir. Bu durum da içe kapanık olma seviyesini güçlendirir.

İçe Kapanık Çocuklar İçin Ne Yapılabilir?

  • Çocuğun içe kapanıklığı hakkında emin olmakta fayda var. Eğer içine kapanıksa bahsi geçen durumla ilgili farkındalığınızı arttırın. Bu konuda ne kadar bilgi sahibi olabilirseniz, bu durumu değiştirme olasılığınız o kadar artar.
  • Çocuğunuza iyi bir rol model olmaya çalışın. Çocuğunuz ebeveynlerini rol model olarak edinecektir. Çocuğunuzun nasıl davranmasını istiyorsanız, onun sizi model alacağı şekilde davranmanız çocuğun davranışlarının şekillenmesinde etkili olur.
  • Çocuğunuza yaşıtlarıyla oynaması ve zaman geçirmesi için ona olanak sağlayın. Yaşıtları ile etkinliklere katılması için onu cesaretlendirin ama zorlamayın.
  • Çocuğunuzun sosyal çevresinde iletişim kurmaya çabaladığını gördüğünüzde ona cesaretlendirici yaklaşımlarda bulunun.
  • Bir görevi başarmasını sağlayın ve küçük engelleri aşmasına yardımcı olun, başardığı şeyleri arttırmanız özgüvenine katkı sağlayacaktır ve gelecek daha büyük hedefleri aşmada ona yardımcı olacaktır. Buna çocuğunuzla oyun oynayarak bile başlayabilirsiniz. Küçük bir oyunda sizi yenmesi bile, onu fazlasıyla motive edecektir.
  • Yaşıyla orantılı olacak şekilde uygun sorumluluklar verin. Mümkünse ona görev atayın ve sorumluluk almasını sağlayın.
  • Bütün insanların hata yapabileceği gibi çocuğunuza da hata yapabilme şansını tanıyın. Bu sayede hata yapmış olduğunu görebilecek ve bu hataları telafi etmeyi öğrenecek.
  • Yaptığı şeylerde mükemmelliği beklemeyin. Unutmayın ki o bir çocuk.
  • Onu koşulsuz şekilde sevdiğinizi hissettirin ve hatta bunu ona hatırlatın. Bununla birlikte asla onu sevginizden mahrum bırakmak ile tehdit etmeyin.
  • Ona mutlaka geri bildirimlerde bulunun. Bir şeyi güzel yapıp yapmadığını, yaptığı işte bir hata olup olmadığını bilmesi bir sonraki sefer için ona kılavuz olacaktır.

Çocuklarda Özgüven

Çocuğun hayal kırıklığı yaşadığının, üzgün olduğunun farkında olmalısınız.

Bizim için önemli olmayan meseleler çocuklarda hayal kırıklığı yaşatabilir. Bu durumun farkında olup onlara destek olmalısınız.

Çocuğun duygularını idile getirmesine izin vermelisiniz.

Çocuğunuzla iletişim kurabiliyor olmanız çok önemlidir. Ona yanında olduğunuzu hissettirip konuşması, hissettiklerini dile getirmesi için onu yüreklendirmeniz aranızdaki iletişimi kuvvetlendirir.

Ona kendi duygularınızı dile getirin.

Çocuğunuza onun anlayacağı türde hayal kırıklıklarınız ve üzgün olduğunuz konuları dile getirmelisiniz. Bu sayede aynı frekansta konuşabilirsiniz ve onu anladığınızı düşünebilir.

Çocuklarınızı takdir etmekten kaçınmayın.

Çocuğunuzu hayal kırıklığıyla baş edebileceği bir yol aradığı için takdir edin. Böylece çocuk gerekli/yeterli takdir edilmeyi sağlamış olacaktır. Onu asla başkalarıyla kıyaslamayın. Çocuğun sizin tarafınızdan fark edilmek ve takdir edilmek istediğini unutmayın. Bu şekilde olumsuz eleştiri ifadeleriyle tepki gösterdiğinizde çocukların hayal kırıklıkları, aşağılık kompleksi yaşamalarına, değersiz hissetmelerine, özsaygı ve özgüvenlerinde azalmaya ve tüm bunların doğrultusunda olumsuz benlik değerleri oluşturmalarına neden olacaktır.

Karakter yapısı genetik olarak şekillenebileceği gibi sosyal çevre ile de şekillenir. Çocuklara davranış biçiminiz onların sizleri rol model olarak gördüklerinden dolayı davranışlarının şekillenmesinde oldukça etkilidir. Çocuğunuzun içe kapanık olduğunu düşünüyorsanız, okul içi iletişiminde sorunlar görüyorsanız buraya tıklayarak bu konu ile ilgili ayrıntılı yazımıza göz atabilirsiniz.

Bazen psikolojik durumlar çocuğun akademik başarısına da yansımaktadır. Çocuğunuza destek olmak isterseniz ders çalışma yöntemleri ile ilgili videomuzdan faydalanabilirsiniz.

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.