APTALLAR APTAL OLDUKLARINI FARK EDEMEYECEK KADAR APTAL MIDIR?
Daha önce hiç, bir konuda az yetkin insanların yeterlik düzeylerini aslında olduğundan daha yüksek gösterirken daha yetkin insanlarınsa mütevazı bir şekilde yeterliklerini daha düşük olarak ifade ettiklerini düşündüğünüz oldu mu? Bu aslında sizin hayal gücünüz değil; Dunning-Kruger etkisi adı verilen gerçek bir bilişsel önyargı.
Araştırma kapsamındaki Dunning-Kruger deneyleri bilişsel görevlere (mantık, gramer ve mizah değerlendirmesi) odaklanmıştı ama benzer uyumsuzluklar diğer alanlarda da karşımıza çıkıyor. Yapılan deneylerde görüldü ki kendi IQ seviyesini değerlendirirken ortalamanın altındaki kişiler skorlarını abartılı bir şekilde fazla gösterdiler ve IQ seviyesi ortalamanın üstünde olanlar da tam tersi şekilde azımsadılar.
Bu noktada kendi kendini değerlendirme, bildirme konusuna değinmek istiyorum. Sağlıklı ve sağlıksız davranışların araştırmaları kendini bildirmeye-kendi kendini değerlendirmeye dayandığı zaman yetersiz kalıyor çünkü kişiler kendi değerlendirmelerini daha iyi göstermeye eğilimliler. Sürme becerilerinin, iş performansının ve hatta önyargılara karşı bağışıklığın öz-değerlendirmesinde imajımızı cilalama gibi bir eğilim gösteriyoruz. Buna da Lake Wobegon etkisi deniyor. Dunning-Kruger etkisiyle Lake Wobegon etkisini birbirine karıştırmamak gerekiyor.
Burada bahsettiğimiz iki farklı yanlışlık kategorisi olduğunu fark edin.
- Tercih edilerek verilen yanlış cevap; pek çok insan bu tarz cevaplar vermeye meyillidir (Örneğin “Ne kadar abur cubur yersiniz?” ya da “Ne kadar popüler birisiniz?” ya da “Ne kadar iyi bir sürücüsünüz?” gibi sorular)
- Gerçek yetkinlik düzeyine göre değişkenlik gösteren yanlış-yanılgı. Yani yetkinliği az olanlar insanların yetkinliklerinin çok ve çok olanlarınsa az olduğunu iddia ettiği –iki uç noktanın ters bir biçimde hatalı olduğu- durum. Dunning-Kruger araştırmasının hipotezine göre yetkin kişiler diğerlerinin beceri düzeyini gözünde büyüterek bir hataya düştü. Ama yetkin olmayanların yanılgısı bundan çok daha komplikeydi; onlar kendi beceri düzeylerini abarttılar ve aslında bu hatalarını fark etmeleri için gereken üstbilişe (metacognition) sahip değillerdi. Diğer bir deyişle, kendi yetersizliklerini-eksikliklerini fark edemeyecek kadar yetersizlerdi.
Üstbiliş becerilerini geliştirmek, kendi sınırlarıyla ilgili değerlendirmeleri daha sağlıklı bir şekilde yapabilmelerini sağladı ve buna bağlı olarak da öz-değerlendirmelerindeki skorlar da düştü.
Dünyanın sorunu,
akıllılar hep kuşku içindeyken
aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.
Bertrand Russell