Beyin İle İlgili Yanlış Bilinenler

İnsan beyni günümüzde gizemini hala koruyan bir yapıya sahiptir. Hatta yeryüzünde en karmaşık yapıya sahip olan şeyin beynimiz olduğu söylenebilir. Beyinle ilgili doğruluğu kanıtlanmış bazı rakamsal bilgileri ilginçliğini görmeniz açısından sizle paylaşıyorum.

– Beyin 100 milyardan fazla canlı hücreden oluşuyor,
– 1 milyon kilometre lif bağlantısı içeriyor (Dünyanın çevresinin 40.000 km olduğu düşünülürse, bu lif bağlantılarıyla dünyanın çevresinin 25 defa dolaşmak mümkün.),
– Bilginin iletim hızı 250 mph (402 km) ile gerçekleşiyor (Bir yolcu uçağının gökyüzünde ulaştığı hızla neredeyse aynı),
– Çalışabilmesi için ise 60 wattlık bir elektrik ampulü kadar enerjiye ihtiyaç duyuyor ve bu da 3 öğün yemeğe denk geliyor,

Bunların hepsini 1,4 kilogramlık bir organın içinde olduğunu düşünün. Günlük bilgilerimizle çok kolay açıklayamadığımız bu sonuç sizce de büyüleyici değil mi? Üstelik bunlar beyinle ilgili rakamların sadece bir kısmını oluşturuyor.

Beyin hakkında günümüzde çok yol kat etmemize ve bilgilerimizi büyütmemize rağmen, bazı efsaneler de yaygın olarak konuşulmakta. Beyin ile ilgili doğru bilinen yanlışlara değinmek istiyorum.

İşte bazı efsaneler ve doğru şekilleri:

“Beynimizin sadece %2’sini kullanıyoruz”

Yıllarca beynin %2’lik bir bölümünü kullandığımıza dair söylemler ile beynimizin gücünün sınırsız olduğu fikri öne sürüldü. Beynin kullanılmayan kısmı kullanılabilirse imkânsız olayların başarılabileceği düşünüldü.

Beyninin %2’den fazla kısmını kullanan yaşamış tek insanın ise Einstein olduğu öne sürüldü. Tüm başarısını beynine bağlı olduğu düşünülüyordu.

Ancak günümüzde beyin görüntüleme sistemleri(FMRI) bunun bir efsane olduğunu öne sürmekte. İstemli veya istemsiz olarak yapacağımız en basit harekette bile beynin birçok noktasında aktivasyon olmakta. Yani beyinde en ufak bir harekette bile %2’den fazla hücrenin harekete geçtiği bilinmektedir.

Biliniyor ki beyinin her bir bölümü bir işlevden sorumlu, örneğin: görmeden sorumlu oksipital lob, işitmeden sorumlu temporal lob. Her bir görev dağılımı beynin tümünü aynı zamanda olmasa da %100 e yakınını kullandığımızı göstermektedir.

“Sağ Beyin, Sol Beyin”

Beynimiz iki ayrı lobdan (hemisfer) oluşmakta ve bu lobların birbirinden farklılaşan özellikleri vardır. İnsanlarda bir lob diğerine göre daha baskın olmakta ya da her ikisini de kullanabilmekteler. Ancak kişisel gelişim uzmanları ve kişisel gelişim kitapları bu iki ayrı lobu birbirinden bağımsız iki ayrı organizma gibi anlatmakta.

Beynin sol yarısının mantık, konuşma becerisi gibi becerilere sahip olduğu düşünülürken, sağ yarısının görsel mekânsal bilgi, yaratıcılık gibi işlevlerden sorumlu olduğu düşünülmekte.

Bu işlevleri sürdürürken de tek lobun diğerinden bağımsız olarak çalıştığı düşünülmektedir. Bu tamamen yanlıştır. Beynin 2 tarafı birbiriyle sürekli iletişim halindedir. Bu iletişimi sağlayan sinir ağı ise corpus callosum’dur.

Klinik Psikolog Barış Gürkaş

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.