Teknoloji, Süperego ve Gelecek

İnternet ve teknoloji bağımlılığından bahsetmeden önce bağımlılığın tanımını yaparak anlamaya çalışmak daha akıllıca bir yol olacaktır. Bağımlılık: kişiye zarar vermesine rağmen, o şeyi arama ve onu kullanma isteği ile karakterize ve tekrarlayıcı beyin hastalığıdır. Kişide tolerans gelişmesi, yoksunluk belirtileri, planlanandan daha uzun süre kullanım, kullanmak için uzun zaman harcamak, zarar görmeye rağmen kullanımı sürdürme başlıca belirtilerdir.

Psikolog ve psikiyatrların kutsal el kitabı olarak adlandırılan DSM4’ün(tanı koyabilmek için kategorilerin bulunduğu kaynak) içerisinde internet bağımlılığı bir başlık olarak bulunmamaktaydı. Dolayısıyla internet bağımlılığı bir hastalık olarak da görülmemekteydi. Önümüzdeki yıl DSM5 olarak çıkacak yeni versiyonunda, internet bağımlılığının yer alması beklenmekte. Ayrıca bu yıl ilk defa 1. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’ne Türkiye ev sahipliği yaptı. Tüm dünya yanlış teknoloji kullanımını hastalık olarak görmeye başladı.

İnternet bağımlılığında en etken rol ise son yıllarda dilimize dolanan sosyal medya terimi. Bu terimin internet bağımlılığında bu kadar etken rol oynama sebebi ise gündelik zamanımızda sosyal medya hesaplarımıza ayırdığımız zaman. Hesaplarımızda, bu derece zaman geçirebilmemizin temel sebepleri röntgenleyebilmemiz, teşhir edebilmemiz, kendimizi ifade edebilmemiz, insanlara kendimizi gösterebilmemiz, insanlar tarafından somut beğeni butonları aracılığı ile beğenilmemiz, onaylanmamız. Bunların her biri bir havuç niteliğinde. Temel pekiştireç ise süper egonun internet ortamında göz ardı edilebilmesi. İnsanın böylesine keyif içinde geçirdiği zamanın ardından beynin yoksunluktan başka bir reaksiyon göstermesi pek mümkün görünmüyor.

Bir diğer taraftan teknoloji ve internet karşımıza Klout puanı kavramını çıkarttı. Klout puan bizim sosyal medya(Facebook,Twitter,Youtube,instagram…) da etkinlik skorumuzu belirliyor.

Peki bu skoru nasıl belirliyor? Eklediğiniz fotoğrafa, aldığınız yoruma, attığınız twite, takipçi sayınıza ve bunun gibi yarattığınız birçok etkileşime göre size puan veriyor. Yarattığınız etkiye göre 0 ile 100 arası bir puan alıyorsunuz. Dünyada bu puan sayesinde işe alınmış ya da düşük puanı olduğu için tercih edilmemiş yöneticilerin olduğu haberini sık sık duyar olduk. Bu durum bizleri puanımızı yükseltebilmek için sosyal medyadaki paylaşımlarımızı daha çok reaksiyon almak amaçlı kurgulamaya yöneltiyor. Sonucunda da olduğumuz kimlikten uzaklaşarak olunması istenen kimliğe doğru farkında olmadan ilerliyoruz.

Görünen o ki gelecekte dijital kimliklerimiz iyi hazırlayıp fazlaca kişiyi etkilemezsek iş bulmakta zorlanacağız. Dijital kimliklerin iyi yapılandırılabilmesi için ise internet bağımlılığı semptomlarını göstermemiz zaruri görünüyor. İnternet okur-yazarlığının arttırılması dengelerin sağlanmasında bize yardımcı olacaktır. İnterneti iyi kullanırken onun bağımlısı olmamamız onu iyi organize edebilmemiz ile çözülecektir.

Klinik Psikolog Barış Gürkaş

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir Yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.