Engelli Çocuklara Nasıl Davranmalıyız?

Bugünlerde engelli çocuklara yapılan olumsuz davranışlar medyada göz önünde. Bizler de hassas bireyler olarak çocuklarımıza engelli arkadaşlarına nasıl davranmaları gerektiğini öğretmeye çalışıyoruz ve diğer tüm ailelerin bu konuda bizim gibi hassas ve bilinçli olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Peki bu konuda yeterli bilgiye sahip miyiz? Toplumda engellilere, okulda engelli çocuklara nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili çocuklarımızı eğitebilecek bilgi düzeyinde miyiz? Sanırım hepimiz bir takım ikilemler yaşıyoruz. Günlük hayatta okul dönemindeki çocukların daha fazla olumsuz duygusal süreçler yaşamasını engellemek için doğru davranışları bir kez daha okumakta ve çocuklarımıza öğretmekte yarar var.

Engelli Çocuğu Kabullenme

Çocuğunuz daha önce engelli bir bireyle karşılaşmamışsa; engellerin neler olduğunu, nasıl ve nelerden kaynaklı olduğunu bilmiyor ve davranışlara yansımalarının neler olabileceğini tahmin etmiyorsa; engelli bir bireyle karşılaştığında karşı tarafın olumsuz duygu durumu yaşamasına sebep olacak davranışlarda bulunabilir.

Aslında bu durum çok normaldir. Çocuklarımız kendi masum dünyalarında yaşıyorlar ve kimseye kasıtlı zarar vermek niyetinde değiller bunu unutmamalıyız. Çocuklarımıza bu engellerin neler olduğunu, nelerden kaynaklandığını ve doğurabileceği davranış bozukluklarını anlatmalıyız ki çocuğumuz karşı taraftaki çocuğun davranışlarına olumsuz reaksiyonlar göstermesin. Çocuklar karşılarındaki bireylerin engelleri olmadığı halde davranış bozuklukları gösterdiğini düşünerek bu tepkileri vermektedirler. Çocuklara bu durumları açıkladığımızda onların da daha hassas olacaklarını görebiliriz.

Engelli Çocuğu Kabullenme Süreci?

Karşımızdaki bireyin engelli olduğunu biliyorsak bununla ilgili iki olumsuz tutumdan kaçınmalıyız;

1. Çocuğa normal bir bireymiş gibi davranmak ve beklenti yaratmak:

Karşınızdaki engelli çocuğun engelini tamamen yok sayarak onunla bir ilişki kurmaya çalışmanızın çocuğa faydasından çok zararı olacaktır. Engelli bir bireyi hiçbir engeli yokmuş gibi görmeye çalışmak ondan beklentilerimizi diğer bireylerle aynı düzeyde tutmak çocuğu zorlayıcı bir süreçtir. Çocuğun engelli olduğunu ancak bu engeline rağmen yapabileceklerini kabul ederek bu yapabilirlikleri üzerinden çocukla iletişim kurulmalıdır. Örneğin çocuğunuzun sınıfında işitme engelli bir çocuk var. Çocuğunuz iletişim kurarken diğer çocuğun konuşmalarını tam olarak anladığından emin olmalıdır. Diğer çocuklarla sohbet ettiğinden belki biraz daha yavaş, tane tane ve yüksek sesle konuşmalı. Fakat bunu yaparken arkadaşıyla alay etmemeli. Onu aşağılayacak, küçük düşürecek tutumlar sergilememeli. Onun bu engelinin farkında olduğunu fakat yine de onu da diğer çocuklar gibi çok sevdiğini ve iletişim süreçlerinize onu da katmak istediğini arkadaşına hissettirmeli. Böylece yaşıtları gibi o da grupla oyunlar oynamaya devam edecektir. Çocuklarımıza bu süreçlerin ne şekilde gerçekleşmesi gerektiğini anlatmalıyız. Engelli çocuğa engelinin farkında olarak yaklaşmalı aynı zamanda sevgi ve olumlu iletişim kurma isteğinde olmamalılar.

2. Çocuktan yapabileceğinin üzerinde performanslar beklemek:

Eğer engelli çocuktan diğer çocuklardan beklenen performans beklenirse çocuk aşırı zorlanabilir. Çocuğun yapabileceğinden fazlasını beklemek çocuğun zorlanması sonucunda artık yapabilecek olduğunu da yapmaktan vazgeçmesine neden olabilir. Bizler okullarda nasıl ki kendi çocuklarımızın yapabileceğinin en iyisini yapmasını ve başarılarıyla gurur duymasını istiyorsak engelli çocukların da bu duyguyu yaşamasını sağlamalıyız. Örneğin çocuğunuz diğer çocuklarla birlikte okumasına engel olmayacak düzeyde zeka geriliği yaşayan çocuklarla aynı sınıfta. Normal çocuklar 2 haneli sayılı kolaylıkla çarpabiliyorken bu arkadaşları biraz daha zorlanıyor olabilir. Bu durumda çocukların alay etmesi, engelli çocuğun başarısının daha da düşmesine sebep olabilir. Bu yüzden çocukların arkadaşlarına yardımcı olmaya çalışması, beklemeyi bilmesi gerekir. Çocuğun yapabileceği en fazla 2 haneli iki sayıyı çarpabilmekse çocuktan daha fazlası beklenmemelidir. Elinde gelenin en iyisini yaptığı için takdir edilmeli ve başarı duygusunu yaşamasına izin verilmelidir.

Bunlar çocuklarımız günlük hayatta uygulayabilecekleri çok küçük ipuçları ve davranış değişikleridir. Çocukların farkındalığı artırılarak daha hassas olmaları sağlanabilir. Çocukların akranlarından gördükleri tepkiler gelişimsel süreçlerinde çok etkilidir. Olumlu bir arkadaş çevresinde büyüyen engelli çocukların yarınlardaki ilerlemesine daha umutlu bakabiliriz. Tüm bunları göz önüne alıp çocuklarımızı eğitmek bizlere düşmektedir.

E. Naz Aykar

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.