Beynin Öğrenme Şeklini Geliştirmek Mümkün
Pek çok çalışma bu yöntemin yararlarını gösteriyor ama insanlar hala bu öğrenme hilesinden habersiz.
Derslerdeki performanslarla ilgili yapılan son çalışmalara göre öğrenim süreniz boyunca öğrendiğiniz şeyleri karıştırarak çalışmak yani dönüşümlü olarak çalışmak çok büyük kazanım sağlıyor.
Birkaç sene önceye kadar ‘interleaving’ (dönüşümlü çalışma) tekniği yalnızca araştırmacılarla sınırlı bir sırdı.
Dönüşümlü çalışma farklı konuları veya yetenekleri arka arkaya öğrenmek ya da pratik yapmak anlamına geliyor.
Örneğin tenisçiler bu tekniği uyguladığı zaman el içi vuruşu, el arkası vuruşu ve de voleyi bir arada çalışabilirler.
Müzisyenler içinse bu teknik aynı seansta hem arpej, hem gam hem de akor çalışmak anlamına gelebilir.
İnsanların normalde kullandıkları, alışık oldukları öğrenme şekilleri bu teknikten oldukça farklı. Yani alışılageldik çalışma şeklinde tenisçiler bir antrenmanda el içi vuruşuna odaklanıyor ve müzisyenler de bir çalışma boyunca sadece arpeje yoğunlaşıyor.
Motor becerileriyle ilgili çalışmalarda gösterilen yararları
Bir üniversitenin beysbol takımı 3 farklı atış çalışırken antrenmanı hem atış çeşitlerine göre bölerek yaptılar hem de dönüşümlü çalışma (interleaving) tekniğini kullanarak çalıştılar. 3 tip atışın dönüşümlü olarak çalışıldığı testte (yani tıpkı gerçek bir oyundaki gibi) vuruş performansları çok daha iyiydi.
Benzer bir kazanç basketbol atışları üzerine yapılan bir çalışmada da gözlemlendi.
Yeni bir çalışma da interleaving tekniğinin çocukların matematikteki performansı üzerindeki faydalarını ortaya koydu. Araştırma kapsamında bazı çocuklara her zamanki yolla matematik öğretildi; çocuklar bir derste bir matematiksel konu öğrenip daha sonra çalıştılar. İkinci gruba ise farklı matematiksel teknikler gerektiren soruları içeren ödevler verildi. Sonuç gerçekten etkileyiciydi. Bir gün sonra yapılan testte interleaving metodunu kullanan çocuklar %25 daha başarılı olmuştu. Bir ay sonra tekrar uygulanan testte ise %76 oranında daha başarılı oldukları görüldü. İki gruba da verilen sürece bakınca bu yükselişin gerçekten çok yüksek olduğunu görebiliyoruz.
Tekrar belirtelim; iki grup arasındaki tek fark birinin blok blok öğrenirken diğerinin konuları karışık şekilde öğrenmesiydi.
Bu tekniğin potansiyel güçlüklerinden biri başta daha zor gelebiliyor olması olabilir. Çünkü bu teknikte belli zaman aralığında sadece bir konuya konsantre olmaktansa iki ya da daha fazla konuya çalışmak zorundasınız. Ama bu tekniğin işe yaraması büyük olasılıkla zihni çok çalıştırması sayesinde.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; zihin bir öğrenme sistemine dayanıp ona takılı kalmaktansa araştırmaya ve çözümlere dayanmalıdır. Zihnin bu yöntemle daha aktif olarak çalışması başarıyı da beraberinde getirecektir.