Psikologlara Sorulan 3 İlginç Soru

Arkadaşımız, akrabamız yeni tanıştığımız insanlar biz psikologlara mesleğimiz gereği çözüm bulucu ya da insan ve insan sağlığına dair birçok şeyi biliyoruz şeklinde bakıyorlar. Bu noktaya kadar büyük bir haklılık payları olsa da, beklenti bundan daha da fazla olabiliyor.

Biz psikologları günlük hayatta sürekli insanları sınıflandıran, kategorize eden, onlarla ilgili sürekli yorumlar yapan insanlar olarak değerlendiriyorlar. Durum bunun tam tersi şeklinde ilerliyor demek, sanırım yanlış olmaz. Çünkü psikologlar için terapi süreçleri profesyonel bir iş ve onun gerekliliklerini yapıyoruz, insanların meslekleri gereği yaptıkları işleri bizler de terapiler süresince yapıyoruz. Terapilerde ki beklentilere günlük hayatta, evde, arkadaş toplantılarında maruz kalmak bir psikolog için evine iş getirmek anlamına geliyor. Eminim ki kimse evde iş yapmaktan çok hoşlanmaz.

Bunlarla birlikte mesleğimizin, davranışlarımıza etkisi tabi ki çok fazla. Ancak psikologlardan seanslarındaki gibi aktif dinleyici olması, muazzam empati kurması, sorunları bir uzman gibi çözmesini beklemek hem o kişiyi zor durumda bırakır, hem de ilişkiyi daha iyiye götürmez.

Bunlardan dolayı bende sizlerle karşılaştığım en ilginç soruları paylaşmak istedim. Kendilerine yöneltilen bu soruları psikolog arkadaşlarım sıklıkla cevaplamak durumunda kalıyor.

1. Sen şimdi deli doktoru musun?

Psikolog ihtiyacı tarih boyunca hep olmasına rağmen, günümüzde kendisinin psikoloğa gidecek kadar alçalmadığını düşünen birçok insanla karşılaşıyoruz. Bazı insanlar psikologlara sadece delilerin ihtiyacı olduğunu düşünmekle beraber, ihtiyacı olduğunda bile evliliğini, işini mutluluğunu kaybetme pahasına bizlere başvurmuyorlar. Başvurduklarında ise iş işten geçmiş olabiliyor. Hatta kimileri, “Bir gün psikolog desteği alacağımı asla düşünmezdim” şeklinde duruma yaklaşıyorlar.

Peki kimdir bu deli: Sık kullanımı akli dengesini yitirmiş kişi olarak Türkçe’de kullanılsa da, psikiyatri tanı kriteri kitapçığımızda deli kelimesi şeklinde bir kelime geçmemektedir.

Sonuç olarak biz deli doktoru değiliz. Bizler ruh sağlığı üzerine çalışan uzmanlarız.

2. Sen şimdi bana bakınca anlayabiliyor musun her şeyi?

Kimi zaman arkadaş ortamlarında mesleğinizi söylediğiniz anda en çok karşılaştığınız sorulardan birisi de “Sen şimdi bana bakınca anlıyor musun her şeyi?” oluyor.

Biz psikologlar size baktığınızda her şeyi anlamıyoruz tabi ki. Hatta kimi zaman terapiye gelen danışanlarımızın bile ruhsal sorunları ile ilgili kanıya varabilmek için 2 seans (2*50=100 dakika) geçirmemiz gerekiyor ki onda dahi damgalamaktan çekiniyoruz.

3. Bizim çocuk neden böyle oldu?

Çocuklarından şikayetçi olan anneler de listenin başında geliyor. Ailelerin en kıymetlisi olan çocukların sorunları da tabi ki ailelerin en büyük gündemi. Çocuklarını bile hiç görmediğimiz ve annelerin buna rağmen sordukları ilginç sorular ve büyük beklentileri çözümsüz bir şekilde annelerin yanımızdan ayrılmasına sebep oluyor.  “Bizim çocuk çok şımarık neden?”, “Bizim çocuk hiç söz dinlemiyor neden?”

Sizin çocuğunuzun bu şekilde davranmasının tabi ki birçok sebebi var. Çocuğun bilişsel düzeyi, okul, aile, arkadaş çevresi, öğretmenin etikisi bunların her birinin olumsuz davranışı ortaya çıkmasında birçok şekillendirici etkisi var. Ancak psikolog bunlara dair hiçbirşey bilmeden ayak üstü ne derece etkili olabilir? Taktiri size bırakıyorum.

Klinik psikolog

Barış Gürkaş

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

2 yanıt

  1. kızım 24 yaşında bir boşanma sonrasında el yıkamayla başlayan sonrasında her yeri peçeteyle tutmaya hiç bir şeyi silmeden yada yıkamadan kaldırmamaya uzun süreli su, sabun deterjan ve makineyi tekrar tekrar durulamaya almaya kadar v.b. gibi artarak devam eden takıntılar biz annesi babası ve (evin içindeki yaşayan biz ailesine daha çok)eziyete sinirlenme ve öfkeye dönmeye başladı. ne yapabilir nereye başvurabilirim.tedavisi etkilimi cevap verirseniz sevinirim TEŞEKKÜRLER

    1. Merhabalar,
      Bu tip durumlarda psikoterapi ilk önerimiz oluyor. Terapi görmeden kendi hayatını zorlaştırmaya devam edecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.