Sosyal etkileşimde sınırlılık, iletişim, ilgi, imgelemde problem ve stereotipik davranışlar, otizmli bireydeki farklılıkları en iyi anlatan kavramlardır. Düşük işlevli otizmlilerde, bu bozulmaların tamamı gözlenirken, yüksek işlevlilerde ise çok az bir düzeyi gözlenebiliyor.
Bu bozulmaları kontrol edip, bireyi sosyal hayata adapte edebilmek için çeşitli yöntemler denenmekte. Özel eğitim, psikoterapi, ilaç tedavisi ve diyet uygulamaları bunların başında gelenleri. Aileler ise, tedavisi henüz olmayan otizme bir çare bulabilmek için sürekli araştırma içindeler. Bununla ilgili başta diyet olmak üzere duydukları her şeyi uygulamaya çalışmaktalar.
Aileler, diyet sayesinde otizmli bireyin davranışlarında ve beyin yapılarında olumlu değişimler yapabileceklerine inanmaktalar. Ancak guluten ve kazein diyetiyle problemi ortadan kaldırmak pek mümkün görünmüyor. Diyetin etkisi çok fazla kişi tarafından tartışılsa da, yapılan araştırmalar bunu pekte destekler nitelikte değil. Guliten ve kazein üzerine 15 makalenin incelenmesi sonucunda ortaya çıkan inceleme makalesinin sonuçları, diyetin etkisini bizlere daha somut göstermekte.
Bu analizin sonucu, otizmli çocuklara yaptırılan guliten ve kazein diyetlerinin etkili olmadığı yönünde. Bu tarz diyetler uygulanan otizmli bireylerde, davranış değişikliğinin geçici olduğu gözlenmiştir.
Günümüzde otizmli çocukların değişimi ve gelişimi için yeni yöntemler araştırsakta, en etkili yöntemin halen özel eğitim olduğunu görmekteyiz. Yine de diyet uygulanması gerekiyorsa da, bunu doktorunuzun önermesi gerekmektedir, aileler buna tek başlarına, doktorlarına danışmdan kalkışmamalıdır.
Psikolog
Barış GÜRKAŞ
İstanbul