Madde bağımlılığı

Bağımlılık; bağlı olma durumudur. Son zamanlar yüksek ivmeye sahip olan tür ise, madde bağımlılıdır. Başka bir deyişle, Kişinin alışılmış olan herhangi bir ilaç veya maddeye karşı engellenmesi imkansız psikolojik ve fizyolojik bir ihtiyaç duyması, alınan miktarın ve alınma sıklığının giderek artması, alınmadığı zaman yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve bu ilaç veya madde alınmadan günlük hayatın sürdürülmesinin imkansız hale gelmesidir diyebiliriz.

Bağımlılık kronik ve nörolojik bir hastalıktır. 2011 yılında TUBİM tarafından yapılan genel nüfustaki madde kullanımı araştırmasında, yaşam boyu madde kullanım sıklığı %2,7 oranında bulunmuştur. DSM-V’ e göre bağımlılığın tanımı ölçütleri aşağıda ki belirtilmiştir ve bunlardan yalnızca üç tanesi “bağımlılık tanısı” verebilmek için yeterlidir.

Bağımlılık Tanısı İçin;

Kişi, aynı etkiyi sağlayabilmek için kullandığı madde dozunu giderek arttırıyorsa,
Yoksunluk: Madde kesildiğinde ya da azaldığında ortaya çıkan ruhsal ve çoğunlukla fiziksel semptomlar yoksunluk belirtisidir. Yoksunluk belirtileri bağımlılık olduğuna işaret eder.
Kişi, madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için çabalar. Bırakır/ azaltır ve yeniden aynı dozda madde kullanmaya başlıyorsa,
Kişi, gününün ya da haftanın uzun zaman dilimlerini kullandığı maddeyi bulmak için/ kullanmak ya da bırakmak için ayırıyorsa,
Kişi, madde bağımlılığı nedeniyle, sosyal, iş ve kişisel aktivitelerine ayırdığı zamanı azaltır ya da aktivitelerden tamamen uzaklaşıyorsa,
Kişi, gün için her zamankinden daha yüksek dozda madde kullanmaya başladıysa,
7 Kişi psikolojik ve/veya fiziksel sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımına devam ediyorsa,

Bağımlılık, fiziksel ve psikolojik olmak üzere ikiye ayrılır.

Fiziksel bağımlılık; maddenin varlığına karşı duyulan fizyolojik bir istektir. Beden maddeye karşı uyum geliştirir.

Psikolojik bağımlılık; alışkanlık, itiyat gibi diğer bazı terimler ile de açıklanır. Kişinin, duygusal ya da kişilik yapısı gereği, gereksinimlerini gidermek ya da tatmin etmek amacı ile o maddeye düşkünlüğü biçiminde de tanımlanabilir.

Bağımlılık Riskini Arttıran Faktörler:

Aile ilişkileri,
Akranlar ve çevre,
Kullanılan maddeye kolay erişebilme,
Kullanım şekli,
Erken başlama.

 

Bağımlılık üç dereceden oluşur.

Hafif

Orta

Şiddetli

Hafif bağımlılık: Gerekli ölçütlerin en düşük düzeyde olduğu bağımlılıktır; sosyal etkinlikler, uğraşlar ve kişiler arası ilişkilerde bozulma çok düşük derecededir.

Orta bağımlılık: hafif ile şiddetli bağımlılık arasında yer alır.

Şiddetli bağımlılık: tanı için gerekli ölçütler fazlasıyla sağlanmaktadır; psiko-sosyal işlevlerde önemli oranda bozulma olan düzeydir.

Psikolojik destek hakkında bilgi almak için tıklayın.

 

Madde Döngüsü Nedir?

a Karşılaşma
Maddenin ilk defa kullanımı yani madde ile tanışma; kullanıma devam edilmesinde önemli olabilecek bir hatıra oluşturur.

b Farkındalık öncesi dönem (precontemplation)
Kişi madde kullanımının sonuçlarını öncelikle inkar eder, küçümser, bu durumu başkalarına mal eder ve reddeder. Kişi bu sorunları kabullenmeden önce bazı çarpıtmalarla inkar etmeye çalışır:
Ben istemesem içmem / Şimdi istesem şimdi bırakırım.
Ben sadece arkadaşlarımın yanındayken içiyorum.
Bu iş/evlilik yüzünden içiyorum.
Ancak tüm bu gerekçeler bir yere kadar etkili olur. Kişi hayatındaki olumsuzluklar çoğaldıkça, kullandığı maddenin o kadar da iyi olmayan yanlarını fark etmeye başlar. Bu dönemde kişi ile iletişim sürdürülebilmeli aynı zamanda da sınır korunabilmelidir.

c Farkındalık Dönemi (contemplation)
Kişi bir süre sonra madde kullanımının sonuçlarını fark eder. Çok fazla gelgitler yaşar. Farkındalık dönemindeki bu gelgitler, bu hastalığın özelliğidir. Kişinin ihtiyaçlarını anlayabilmek için bu gerçeği bilmek önemlidir. Bu dönemde kişiyi zorlayarak yönlendirmeye çalışmak yerine motivasyonunu sürdürebilmesi için destek olmak en gereklidir.

d Karar-Değişim-Sürdürme
Farkındalık, kişinin madde kullanımını bırakması için yeterli değildir. Kişi, öncelikle maddeyi bırakmaya karar verir, bunun için neler yapabileceğini araştırır ve ardından eyleme geçer. Maddeyi bırakmak bir değişimdir ve kişi artık bu aşamaya gelmiştir. Bundan sonrası ise değişimi sürdürebilmektir.

 

e Tekrar başlama
Tekrar btaşlama bağımlılık döngüsünde yer alır. Maddeyi bırakmış bir kişi hiçbir zaman madde kullanmamış biri değildir. Hatırlatıcılar ve tedbirsizlikler tekrar başlamasına sebep olabilir.

Görüldüğü gibi bağımlılık ve kayma dediğimiz yeniden başlamanın ardından yeniden bırakma kararı gelecektir. Önemli olan, kişinin maddeden uzak kalabildiği, en az zarar gördüğü şekilde yaşamasına destek olmaktır.

Bağımlılık Tedavileri
Alkol madde bağımlılığında tedavinin üç ayağı vardır. Birincisi geleneksel tedavi bünyesinde biyolojik yaklaşım, devamında psikolojik ve sosyal terapilerdir.

 

Gizem Zaralı

 

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.