Günde 25 Saat Twitter Ne Anlama Geliyor?

 

Son on yılda yeni medya hayatımızı kökten değiştirirken, bazı alışkanlıklarımızın ve boş zaman aktivitelerimizin değişmesine sebep oldu. Son yıllarda internetin, telefonlar ve tabletler sayesinde ulaşılabilirliğinin artmasıyla, sosyal paylaşım ağlarının boş zaman aktivitesi olmaktan çıkıp hayatımızın bir parçası olmaya doğru evrildiğini gördük. Üstelik bu o kadar etkili oldu ki kimi araştırmalara göre beynimizin yapısı değişti ve artık uzun yazı okuyamıyoruz, bir diğer taraftan bazı araştırmaların sonuçlarına göre ise birçok işlevi(Multitasking) bir arada yapabilir hale geldiğimizi yönünde.

Araştırmaların sonuçlarına bile bakmadan, sadece en çok tutulan sosyal paylaşım sitelerinden olan Twitter’a baktığımızda, alışkanlıklarımızın değişimini keşfedebiliriz. 

Twitter Gerçeği

Paylaşımlarda 140 karakter sınırlaması koyan Twitter, anlık paylaşımlar ile insanların kendilerini teşhir ettiği bir platform. Artık gazetelerde bile başlıklardan fazlasını okuyamayan bizler, Twitter sayesinde 1 cümle ile gündemi takip edip, arkadaşlarımızı ruh hallerini her dakika hissedebildiğimiz yanılgısıyla yaşıyoruz. Bir twitin ömrünün 2 saat olduğu bu sitede, 2 saat önce yazdığınız şeyin, 2 saat sonra hiçbir hükmü kalmıyor. 2 saatte eskiyen bu bilgi, çağımızın zaman algısıyla çok benzeşiyor.

 İstatistiklere göre, daha çok bilgi paylaşım amaçlı(Aklınıza sadece bilimsel bilgi gelmesin) twitlerin atıldığı bu platform, bizlere görece kısıtlı zamanımızda hap bilgiler vererek herşeyi biliyorum yanılgısına düşmemize sebep oluyor. Bu yüzden benlik algısı etkilenen birey, gündemi etkilemek, attığı twitle çevresini etkilemek amacıyla farklılık yaratmaya çalışıyor. Bireyin her bir retwit de ise davranışı pekişiyor ve daha çok retwit için sitede daha çok zaman geçiriyor. Sitede geçirdiği zaman hayatını etkilemeye başladığını fark ettiğinde, bu durumdan vazgeçmesi için iş işten genellikle geçmiş oluyor.

Günümüzde sosyal paylaşım platformu yerine yeni bir sosyal medya platformu koymadan genellikle kendisinden kurtulmaya ihtiyaç duymuyoruz. Eskiden İcq vardı sonra Msn’e geçtik derken Yonja çıktı bunları kullanırken internete genellikle boş zamanlarımızda giriyorduk sonra Facebook, Twitter dönemi başladı, artık internet her baktığımız yerde ve her an hesaplarımıza girebiliyoruz. Artık boş zaman aktivitesi olmaktan çıkıp hayatımızın içine entegre oldular. Bu yüzden de bağımlılık semptomları gösterir olduk. Geçtiğimiz 10 yılda sosyal medya bağımlılığı hayatımızı derinden etkilemezken, bugünlerde insanlar sırf bu yüzden işlerini, eşlerini kaybeder oldular.

Görünen o ki yeni medya ile yaşamayı öğrenmekte çok zorlanacağız. Bunun sebebi ise internet bağımlılığına karşı toplumsal olarak bir deneyimimiz henüz yok. Bunun yanında bireyselleşen dünyada insanların sarıldıkları, kendilerini sosyal hissettikleri tek yer sanal gerçeklik. Bu noktada iş daha da zorlaşıyor.

Aslında yazacak çok şey var ancak, yeni nesil beyinler okumamaniz için elinden geleni yapacağından kısa kesiyorum…  🙂 

Psikolog Barış GÜRKAŞ

İstanbul

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

2 yanıt

  1. "bireyselleşen dünyada insanların sarıldıkları, kendilerini sosyal hissettikleri tek yer sanal gerçeklik" sözünüze tam olarak katılıyorum. Güzel bir analiz , kaleminize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.