Kişi hayatı boyunca iyi yaşamak, yaptığı şeylerden zevk almak ister ve hayatı boyunca hep bunun arayışı içinde olur. Daha iyi yaşamaya dair mücadele sürekli devam eder.
İnsan, kültür sanattan kopuk kent hayatında hep daha iyisi vardır anlayışıyla daha konforlu hayatlar yaşama arayışındadır. Oysa konfor tek başına yeterli doyumu sağlamayacaktır. İnsanlar evlerini, arabalarını, işlerini, eşlerini, teknolojilerini sürekli değiştirme yarışındadırlar. Daha iyisi, daha pahalısı daha mutlu eder yanılgısı. Rekabet içindeki sürekli tüketim insanı tatminsizliğe doğru çekmekte hatta psikolojik rahatsızlıklar(Depresyon vbz.) yaşamasına sebep olmaktadır. Bu tarz bir yaşam gelecekte, bireyselleşen toplumlarla birlikte daha büyük problemlere yol açacaktır.
İnsanı geliştirme, doyumlu kılma, zenginleştirme çabası, tarih boyunca öncelikli olarak dikkate alınan bir etkinliktir. İnsanlığın farkındalığı bir üst bilince geçemediği sürece, bu durum gelecekte de bu şekilde olmaya devam edecektir. Kent hayatının bu hızlı tüketimi ve bizlere sunduğu motivasyon kaynakları hayattan zevk almamız gereken şeyleri de dayatmaktadır.
Zevk alacağımız şeyleri belirlerken ise içinde insanı ve doğayı barındıran faaliyetler olmasına dikkat etmeliyiz. Kent yaşamının bizleri doğadan kopardığı bir donemde bizi en çok doğaya yaklaştıran sanat, bilim ve türevleri olacaktır. Bu da insanın kendini tanımasına, nelerden mutlu olduğunu ortaya çıkartmasına yardımcı olacaktır.
Kent hayatının bu karmaşası yanında, yapılan araştırmalar yaşam doyumunu belirleyen en önemli faktörün boş zamanların nasıl geçirildiğiyle ilişkili olduğunu göstermiştir.(Wang ve ark, 2008) Boş zamanlarımız işten ve uyumaktan bize kalan zamanlarımız olarak da adlandırılabilir. İş hayatında sürekli bilgisayar başında oturan birey, kalan zamanında chat yaparak, internette alışveriş yaparak, akıllı telefonuyla dijital kimlikleri üzerinden oyun oynayıp, mesajlaşarak geçirmekte. Bu durum önceleri interneti boş zamanı değerlendirme aracı olarak algılamamızı, zevk almamızı sağlarken şimdilerde interneti hayatın kendisi gibi görmemize sebep olmuştur. Bununla beraber bilgisayar başında geçirilen zaman arttıkça yaşam doyumunun azaldığı gözlenmiştir. Bu durum internet kullanımının ve kent hayatının ilişkisini ve insana negatif etkisinin günden güne artarak göstermektedir.
Klinik Psikolog Barış Gürkaş
Bir Yanıt
Hayata dair arayis cok isabetli bir yazi olmus