Empatinin Gücü

Kafatasımızın içinde bulunan 1,5 kilo ağırlığındaki beynimizle dünyada yolumuzu bulmak için her gün çabalayıp duruyoruz. Beynimizin işi zor tabiiki, karmaşık birçok davranışımızı yeryüzündeki en kolay şeymişçesine yönetip, bizi harekete geçiriyor!
konu karşımızdaki insanın ne hissettiğini anlamak ve empati olunca ise, beynimizin başka bir uzmanlığı devreye giriyor.

Etkili bir iletişim için karşımızdaki kişinin hissettiklerini anlamaya ihtiyaç duyarız. Hadi, şimdi kendinizi düşünün. hiç karşınızdakinin ne hissettiğini anlayıp  -benim içime doğmuştu zaten, benim altıncı hislerim çok kuvvetlidir gibi cümleler kullandınız mı ? Yüksek ihtimalle kullanmışsınızdır. Konu karşımızdaki insanın ne hissettiğini anlamak ve empatiyse, bu beynimizin otomatik olarak yaptığı şeylerden sadece bir tanesi.
Gelin, bu konuya biraz daha yakından bakalım!
Örneğin: Kişinin gülümsemesi; yüz kaslarının hareket etmesi anlamına gelir. ve biz otomatik olarak, mutlu olduğunu yada ondan zarar gelmeyeceği fikrine kapılırız.
Çünkü herhangi bir duygumuzu ifade ederken davranışlarımız, fizyolojimiz, kendimize özgü bir hal alır ve karşımızdakine yansır.

 

 

Bana sorarsanız işin en ilginç tarafı, başkalarının ne hissettiğini anlamak için onların o anki yüz ifadelerini taklit ediyor olmamız! Tam anlamıyla taklit ediyoruz. Örneğin ben gülümsediğimde yüz kaslarımdaki hareket, gözlerimin kısıklığı veya ten rengim… size ne hissettiğimle alakalı ipuçları verir. Beyniniz bu bilgiyi kullanıp, ne hissettiğimi tam olarak anlamak için, benim yüz ifademi sizin yüzünüze kondurur. Aynı şekilde ben somurttuğumda da yüzünüzdeki ifade değişir ve sizde somurtuyor olabilirsiniz. Bu çok normal. Aslında tam olarak yaptığımız şey karşımızdakini aynalayarak ne hissettiğini anlamaktır.

Aynalama, Bununla da sınırlı değildir.
Evli çiftlerin bir süre sonra birbirlerine benzediklerini hiç farkettiniz mi? bu da bir nevi aynalamadır. Nasıl mı? Hemen en basit yoluyla, aynalamayı anlamaya çalışalım. Aynalama tam olarak; kişilerin, beden dili, jest ve mimiklerini, aksanlarını hatta ve hatta nefes almalarını bile farkında olmadan aynen tekrarlama işlemidir. Bu olayı çiftler üzerinden değerlendirdiğimizde çiftler birbirlerinin yüz ifadelerini, duygularını, uzun süre taklit ettikleri için yüzlerindeki kırışıklıklar, zaman ilerledikçe benzer şekillerde oluşuyor. Bu da tabiiki, çiftlerin birbirine benzemesine sebep oluyor. Tabi sırf yüz benzerliğiyle de bitmiyor. Bu olaya, giyim tarzları ve hayata bakışlarını da eklemek lazım. İşte bu, aynalamaya verilebilecek  başka bir örnek.

Sonuç olarak Aynalama bir davranışken, empati zihinsel bir süreçtir. Empati ve aynalamanın arasında farklılıklar olmasına rağmen, her empatinin içinde bir aynalama söz konusudur diyebiliriz. Karşınızdaki kişiyi daha iyi anlamanız dileğiyle…

Gizem Zaralı

 

Facebook
Twitter
WhatsApp
Telegram

Diğer Yazılarımız

Psikolojik Testler

Psikolojik Testler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar? Psikolojik testleri psikofiziksel davranışları, yetenekleri ve psikolojik problemleri ölçmek ve psikolojik performansları öngörmek için sistematik

Sınav Kaygısı

Sınavlarda katılımcılar arasında bir rekabet söz konusu olduğu için sınav kaygısı hissetmek normal bir duygudur. Özellikle gençler arasında yaygın olan sınav kaygısı,

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın anksiyetede kaygıyı tek bir konu üzerinden değil bir çok konu üzerinden yaşarız. Kaygı konuları çeşitlenmiştir ve yaygın anksiyete bozukluğu sebebiyle birçok

Bir Yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.