Cinsellik aslında doğuştan hepimize içgüdüsel verilmiş ve doğamızda bulunan bir olaydır. Sadece insanlarda değil hayvanlarda da bulunan üreme içgüdüsü sebebiyle varoluşunda tüm canlılara kodlanmıştır. Örneğin bir uçak kazası olduğunu ve hiç cinsel bir ilişkiye tanık olmamış bir erkek ve bir kız çocuk düşünelim. Bu çocuklar bir adada yalnız ikisi yaşamak zorunda olsun. Durum böyleyken ve bu çocuklar hiç cinsel ilişkiye tanık olmadan bile bu dürtüye karşı koyamayacak ve zaman içinde bu iki bireyin cinsel ilişkisi gerçekleşecektir. Bu genetiğimize kodlanmış olup asla değiştirilemezdir. Cinsel korkular ise ilişkiye karşı toplum baskısı ve benzeri sebeplerle duyulan bir önyargı ve korkuya dayanır. Bu korkular doğrudan bireyin benliğinde bulunmaz ve dışarıdan bireye yerleşir. Zira doğamızda olan bir olaydan korkmamız varoluşumuzla aramızda bir paradoks oluşturuyor.
En Yaygın Olan Cinsel Korku Vajinusmus
Cinsel korkuların en yaygını ve en bilinenidir. Bu durum ise cinsel ilişki sırasında istemsiz olarak fiziksel veya manevi tepkiler veriyor olmak durumudur. Bunun dışında ise bu bireyler cinsel ilişkiyi asla tamamlayamazlar. İlişki sırasında kendilerini sıkarlar ve hazır olmayan vajina penisi içine alamaz bu durum cinsel ilişki sırasında ilişkinin doyum noktasına ulaşamazlar. Bu durum her yaşta görülebilse de büyük oranda ilk cinsel deneyimini yaşamamış kadınlarda daha yaygındır. Bu durum ise toplumsal baskı ve yanlış cinsel öğretiler sonucu yaşanmaktadır.
Cinsel Korkuların Sebepleri
Pek çok farklı cinsel korku olsa da temelde hepsinin sebebi aynıdır denilebilir. Bu durum ise genellikle cinsellik konusunda yanlış öğretiler, cinsel istismar ve toplum tarafından uygulanan tabu niteliğindeki dini baskılardır diyebiliriz. Aslında tüm kültürlerde görülmekle birlikte doğu kültürlerinde batı kültürlerine göre daha yaygındır. Bu durum dini baskıların ve yanlış cinsel öğretilerin konu üzerindeki etkisini gösteriyor denilebilir. Özellikle böyle durumlarda cinsel ilişkinin tamamlanması için ısrarcı ve kaba tutumlar ise korkuların daha da büyümesine ve çözümsüz bir hal almasına sebep olabilir. Böyle durumlarda özellikle bir hastaneye gitmeniz ve psikoloğa danışmanızda fayda var. Cinsel hastalıklar uzmanı ve psikologlar böyle konularda size yardımcı olacaktır.